O da ne?

99 yılında gittiğim PC işletmenliği kursunda genellikle sınıf olarak yaptığımız yegane şey Super Mario oynamaktı. Yine sıradan bir kurs gününde sınıfa yeni bir oyun geldi; Duke Nukem 3D. Pek fazla oynayamamıştım, ama bu benim oynadığım ilk FPS oyunuydu. Kısa süre sonra da Half Life isimli bir oyunun methini duymaya başlamış, ama daha oynamamıştım. Çünkü HL, genellikle arkadaş gruplarıyla oynanan bir oyundu ve ben de tek başına ilerleyebileceğim oyunlara ilgi duyuyordum. İlk olarak Duke'ü denesem de, Half Life'ı gördüğüm için cd dükkanlarına gittiğimde "Half Life" gibi elden göstermeli oyun var mı? diye sorardım. Derken bir gün bir arkadaşım, yeni bir oyun aldığını, yaratıkların olduğunu ve Half Life'a benzediğini söyleyince, merak ettim ve oyunu görmeye gittim. Böylece ilk kez Doom 2: Hell on Heart ile karşı karşıya geldim, deneme imkanına sahip oldum. Tabii hemen ardından bir tane de ben edindim ve Doom serüvenim böylece başlamış oldu...