26 Aralık 2008 Cuma

İsmi "3"

Uzun süre Doom 2'yi oynayıp bitirdikten sonra, Doom 3'ün gelecek olması da ayrı bir heyecandı. Tam hatırlamıyorum ama, sanırım 4 Ağustos günü işyerinden çıkar çıkmaz saat henüz 6 olmadan oyuncuya uğramıştım ve Doom 3 gelmişti. Kırmızı ve siyah tonlarda olan kapağında koca bir Hellknight vardı ve 3 cd'ydi. Hemen alıp eve geldiğimde, yemek yemeden hatta üstümü çıkarmadan oyunu kurmak için pc'ye taktım. Flash menüsü bile harikaydı. Tabii ki o yüklenirken, benim de aklıman Doom hakkında bayağı şey geçiyordu. Acaba nasıl, benim sistemimde çalışır mı gibi düşünürken kurulum bitti ve nihayet oyuna girebildim. Çok kastı, sistemi zorladı, ama bunlara rağmen oynadım, çok etkilendim. İnanılmaz grafikleri ve sesleri vardı. Doom 3, benim için Doom ismiyle yeniden ilk kez tanışma gibi birşey. Zaten onun ardından eski Doom oyunlarını da denemeye karar verdim ve bu tutku, ilerde yerini Doom hastalığına devretti. Hayatımın oyunu!

Hiç yorum yok: